Dünya havacılık gündemine yön veren uçakların sayısı oldukça sınırlı. Bu seçkin listede, tartışmasız lider konumunda olan F-35'e, üstün radar kabiliyetleriyle tanınan SU-57 ve yakın zamanda ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren MMU-KAAN eşlik etmektedir. Bu üçlü, sürekli olarak havacılık sektöründe büyük bir ilgi uyandırmakta; özellikle de F-35, gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Son olarak, F-35 ile ilgili önemli bir gelişme daha gündeme geldi: Uzun yıllar süren gecikmelerin ardından, uçak nihayet tam anlamıyla 5. nesil bir uçak statüsüne kavuşmuştur. İşte detaylar...

F-35 için 5 Yıllık Gecikmenin Ardından Tam Kapasiteli Üretim Başlıyor!

Son on yılda, F-35'in havacılık gündeminden hiç düşmediğini söylemek abartı olmaz. Özellikle üretim sürecinin başlaması, Türkiye'nin program dışı kalması ve daha sonra yaşanan teknik aksaklıklar, F-35'in popülaritesini tersine bir şekilde daha da artırmıştır. Bununla birlikte, uçağın kaçıncı nesil olduğu konusundaki tartışmalar da hız kesmeden devam etmiştir. Nihayetinde, uzun ve gecikme dolu bir 5 yılın ardından, bu sorunun cevabı nihayet açığa kavuşmuştur.

Pentagon'dan yapılan son açıklamaya göre, F-35 için "tam oranlı seri üretim" yani FRP kararı verilmiştir. Bu karar, uçağın tüm gerekli testleri tamamladığını ve artık tam anlamıyla 5. nesil görev olgunluğuna ulaştığını göstermektedir. Bir diğer deyişle, F-35, 13 Mart tarihinden itibaren resmen 5. nesil uçak unvanını hak etmiştir. Bu dönüm noktası niteliğindeki kilometre taşı, maalesef 5 yıllık bir gecikme sonucunda elde edilebilmiştir.

ABD ve Pentagon, daha önce yaptıkları açıklamalarda ve kamuoyuna sundukları yıllık programlarda, uçağın gerekli olgunluğa erişme tarihinin 2019 olarak belirlendiğini duyurmuşlardı. Ancak F-35, kullanılmaya başlandığı andan itibaren, motor, tasarım ve kompozit kaynaklı sorunlarla birlikte salgın nedeniyle ortaya çıkan tedarik zinciri sıkıntılarından dolayı bu programın gerisinde kalmıştır.

Bu arada, bir savaş uçağının tüm testlerinin tamamlanmasının oldukça zaman alıcı bir süreç gerektirdiğini belirtmekte fayda var. Bu tür uçaklarda meydana gelebilecek en ufak bir sorun veya arıza, yıkıcı sonuçlara yol açma potansiyeline sahiptir. Ayrıca, F-35'in her türlü dijital tehdide karşı test edilmesini sağlayan Ortak Simülasyon Ortamı (JSE) sistemi de test sürecinin gecikmesine katkıda bulunmuştur.

Peki, siz F-35 hakkında ne düşünüyorsunuz?